Kotan çifti, her yıl Aladağ eteklerinde kurdukları baraka ve çadırda 4-5 ay boyunca doğayla iç içe yaşıyor. Zorlu koşullara rağmen sobada yemek pişirip tandırda ekmek yapan aile, arıcılıktan vazgeçmiyor.
Yaklaşık 25 yıldır arıcılıkla uğraştığını belirten Cemil Kotan, emekli olmadan önce az sayıda arı ile başladığı bu işe, 2018 yılında aldığı genç çiftçi desteğiyle oğlunu da dahil ederek profesyonel olarak devam ettiklerini söyledi.
Kotan, “Şu anda 200 kovanımız var. Hedefimiz bunu 500’e çıkarmak. Gençler kendi işini yapsın. Yorucu ama çok mutluyuz,” dedi.
60 yaşındaki Hanım Kotan ise kadınlara seslenerek, “Evde oturmasınlar, gelsinler bu işi yapsınlar. Sabah-akşam arıların yanındayız. Mum yapıyor, çıta hazırlıyor, tel geriyoruz. Bu iş hem üretim hem özgüven sağlıyor,” ifadelerini kullandı.
Ağrı Arıcılar Birliği Başkanı Erol Kılıç da kent genelinde 300 üyeyle yıllık yaklaşık 300 ton bal üretildiğini, Geven balının coğrafi işaretle tescillendiğini belirtti.
Kılıç, “Bitki çeşitliliğimiz 1000’in üzerinde, balımızda kimyasal yok. Promil değerleri 700-1200 arasında değişiyor. Kahvaltılık değil, ilaç niteliğinde bir bal üretiyoruz. Ordu’dan 40 bin kovan Ağrı’ya geliyor çünkü buradaki balın kalitesi çok yüksek,” dedi.
Kotan ailesi, önümüzdeki yıllarda arıcılığı geliştirip bu emeği çocuklarına devretmeyi hedefliyor.
