Cemal Süreya der ki: “Uzaktan seviyorum seni...”
İnsanlar sevmeyi yan yana olmak sanıyor, oysa siz bizim uzaklarda atan kalbimizdesiniz!…
Hz. Ali der ki: “Bizi arayan bulur, Bulan tanır.. Tanıyan sever, Seven aşık olur.. Bize aşık olana biz de aşık oluruz."
Sevenler en sonunda bir yerlerde buluşmazlar. Onlar en başından beri birbirlerinin içindedir. Bütün mesafeler yürekte başlar…
Özdemir Asaf ne güzel söylemiş: “Öylesine güzel seviyorum ki seni; öylesine saf, öylesine temiz, öylesine derin ve öylesine değil!”
Geçiyor işte; Biraz dündenden, biraz bugünden, biraz gönülden, biraz ömürden.… Mutluluk düşlediğiniz gibi, sevgi özlediğiniz gibi, yarınlar hayal ettiğiniz gibi olsun.
Yazar diyor ki: “Ben seni sevdiğim kadar bir duvarı sevseydim, şimdiye çiçek açardı. Sen bir yaprak bile vermedin...”
Hayatımızda sevdiğimiz insanlar uğruna yorulmamış, onların uğruna hiç risk almamış veyahut kendi rahatından feragat etmemiş kişiler sevgi adına bir kıymet ölçüsü veremez…
Hz. Mevla demiş ki: “Ben dostlarımı ne kalbimle ne de aklımla severim. Olur ya kalp durur… Akıl unutur… Ben dostlarımı ruhumla severim. O ne durur ne de unutur.
Sevgi sadece süslü güzel sözler ve birkaç maddi hediye ile değil, kalbe değen fedakarca icraatlarla ölçümlenir.
Yazar İbrahim Tenekeci demiş ki: “Dünyanın en büyük yüküdür; aklı sende olmayanı, ısrarla yüreğinde taşımak...”
Mutsuz Edenimiz az.. Huzur verenimiz çok olsun.. Nasipten öte yol yok bu hayatta! Payımıza düşen en güzeli değil.. En hayırlısı olsun.. Makamımız aşk, usulümüz edeptir bizim! Kapımıza değil, Gönlümüze vuran buyursun.. Yüreği güzel insanlara selam olsun…
Yazar William Butler demiş ki: “Her gidiş bir ayrılık değildir. Çünkü bazen ne kadar uzağa gidersen git; yüreğin hep bıraktığın yerdedir..."
Doğru insan, seni sana karşı gücendirmez, seni hayattan soğutmaz ve sana değer krizi yaşatıp kendinle olan bağını sarsmaz. Seven insan, her şeyi sineye çeken kişiliksiz bir varlık değil, paylaşmayı bilen ve iyi gelendir…
Düşünür yazar Dostoyevski der ki: “Aslında insanı en çok acıtan şey; hayal kırıklıkları değil. Yaşanması mümkünken, yaşayamadığı mutluluklardır...”
Neden evliliği güzel olanlara Kumrular gibi benzetmesi yapılır? Çünkü Kumru: Asla eş değiştirmez.. Çünkü Kumru: İçinde bulunduğu şartlara uyum gösterir ve şikayet etmez.. Çünkü Kumru: Başka bir kuşun yuvasına girmez.. Allah herkese bir kumru nasip etsin!
Yazar Oscar Wilde diyor ki: “Bir insanın sizi ne kadar sevdiği; gösterdiği ilgiden, girdiği riskten ve verdiği mücadeleden belli olur.."
Yüreği güzel insanların yanında hiç konuşmasanız'da olur. Size vermiş olduğu huzur fazlasıyla yeter. Çünkü kalbi, gönlü insan sevgisiyle dolu…
Hayatta dünyanın merkezinde olmak önemli değil… Bizi seven insanların kalbinin merkezinde olmak önemlidir…
İnsanın ömrünün en önemli olayı, iyi bir eş seçmektir. İyi bir eş Allah’ın hususi hediyesidir…
Hz. Mevla der ki: “Sevginin kantarı, fedakarlıktır."
Her baktığımızı görür müyüz? Veya her gördüğümüz baktığımız mıdır? Kötü bakan kötü görür, güzel bakan güzellikle ödüllenir...Nasibimizde ne varsa onu yaşarız! Kalbimizin ekmeğini yeriz… Ne mutlu ki sevenlere, sevgi dolu yüreğiyle güzel bakanlara…
Yaşar Kemal der ki: “Kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerdesin. Su olsan kimse içmez, Yol olsan kimse geçmez, Elin adamı ne anlar senden.?"
Nice ayrılıklar yaşıyor insan! Ana, baba, çocuk, kardeş, eş ve dosttan ayrılık yakıyor yürekleri! Yaşarken ayrı kalmak ise başka bir sızı veriyor insanın ruhuna! Sevdiklerine hasret yaşamak, doyasıya konuşamamak ve sarılamamak insanı yaralıyor! Dünya bazen insana çok dar geliyor!
Hz. Ali demiş ki: “Senden vazgeçene rağbet etme…”
Bir evi yuva yapan, ocağında tüten muhabbettir. Güzellik, sıradan gerçekliği aşan yaşantılarda bize göz kırpar. Ruhun ebediyete kapı araladığı anlar, sevginin bizi güzelleştirmesine izin verdiğimiz anlardır. Bir evi yuva yapan, orada bulduğumuz güzelliktir.
Yazar Büşra Balkaya ne kadar güzel ifade etmiş; “SEN VE BEN... Uzun bir yol var aramızda, Bir ucunda sen bir ucunda ben… Bir ateş yanar bağrımızda, Ateşi sen külü ben… Ümit ışığı parlar gönlümüzde, Ağlatan sen ağlayan ben… Hasretlik şarkıları söylenir hergün, Söyleten sen söyleyen ben… Aşkımız dile geliyor mektupla, Kâğıdı sen kalemi ben… Beklerim hergün kavuşmamızı, Ümitle sen sabırla ben…”
Kalbinde binbir umut yeşertip kendine inandıran sonra da hiçbir şey olmamış, hiçbir şey yaşanmamış gibi davranan biriyle hangimiz karşılaşmadık ki. Bir sonraki görüşmeyi iple çektiğin, böyle birine içten içe muhabbet beslediğin için kendine kızma, sevgin her şeyden değerli.
Yazar Doğan Cüceloğlu demiş ki: “Ölümün saati yok. Yanınızdaki kişiye değer verin; kırmayın onu. Durup, durup sevdiğinizi söyleyin, özel hissettirin. En ufak bir şeyde bitti demeyin, ağlatmayın, üzmeyin. Neden mi? Çünkü ölümün saati yok.”
Başına silah mı dayadım, gönlünün önünde mi sabahladım, seni bu mevzuya, bu savaşa ben mi çağırdım ? Bu ateşi sen başlattın, ben yandım. Aradığın artık ben değilsem de bulamadığın her şey benim. Ne yaşarsan yaşa, var say ki ben seni hiç yaşamadım.
Aklımızda, fikrimizde, gönlümüzde bir tek siz vardınız…
Birinin ne kadar değer verdiğini ve çok sevdiğini söylemesinin bir önemi yok, “nasıl” değer verdiği ve sevgisini “nasıl” belli ettiği önemli, kalbindeki yerimiz buradan bellidir.
Sevginin değerini bilen, vefalı insanlar çıksın karşınıza…
Ne kadar iyi bir insan olduğunu kimseye kanıtlayamazsın, kalbin iyiliği yalnızca hissedilir, sana seni duyan ve hisseden gelir.
Yüreğinde sevgi ve merhamet olanın dili de, yüzü de, gülüşü de güzel olur…
Güzel bir Erzurum türküsünde Mükerrem Kemertaş der ki; “Dün gece yar hanesinde yastığım bir taş idi, Altım çamur, Üstüm yağmur, Ama gönlüm yine de hoş idi.”
Sevgi de bir rızıktır ve rızkının hangi kalpte olduğunu asla bilemezsin; Allah'a sığın ve sabret!
Birini güzel olduğu için sevmezsin ki, sen sevdiğin için güzel olur o!…
Bir dua gibi gönlümüze yakışan ve gönül bahçesi insan sevgisiyle dolu insanlarla karşılaştırsın Allah bizi…
Sevgi ,emektir." diyor Cengiz Aytmatov, Selvi Boylum Al Yazmalım adlı eserinde.
Hayatı sevgiyle güzelleştirdiğimiz, huzurla aydınlattığımız, mutlulukla tamamladığımız günlerimiz, haftalarımız, aylarımız, yıllarımız olsun…
Yunus Emre ne güzel söylemiş: “Yaratılanı severiz Yaradan’dan ötürü” diye.
Karşımızdaki iyi de olsa kötü de olsa biz her daim iyi olacağız, iyilik yapacağız, seveceğiz. Bize yakışan budur ve unutmamalı ki herkes kalbinin güzelliğine göre nasiplenir yapılan iyiliklerden…
Sevdiğin kadar sevilirsin…